Kanser tedavisinden önce diş kontrolü şart kanser hastalarının kemoterapi ve radyoterapi öncesi mutlaka ağız-diş muayenesi
Kanser tedavisinden önce diş kontrolü şart kanser hastalarının kemoterapi ve radyoterapi öncesi mutlaka ağız-diş muayenesinden geçmesi gerekiyor.
Kanser tedavisi sırasında ağız içinde önemsenmeyen küçük sorunların büyük problemlere yol açtığını hatırlatan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Profesorler ağız içinde birçok değişikliğe neden olduğuna söyledi.
“Bu değişiklikler hastaların tedavi sırasında hayat kalitelerini düşürmektedir. Özellikle ağız içi muayenede kemoterapi ve radyoterapi sonrasında komplikasyon çıkabilecek bölgelerin teşhisi ve tedavisi sorunları minimalize etmede çok önemli bir yer tutar. Özellikle erken koruyucu yöntemler, etkili ağız bakımı ve ağız içi lezyonlarının erken teşhisi, kanser tedavileri öncesinde önemlidir” dedi.
ağız içindeki her tür hastalığın kanser tedavisi başlamadan en geç 1 ay önce tedavi edilmesi ve daha sonra oluşacak komplikasyonlar için de düzenli doktor kontrolü gerektiğini söyledi.
Prostat ve meme kanseri gibi birçok kanser türünden oluşabilecek ağız içi metastaz ihtimallerinin kontrolü, tedavi sırasında meydana gelebilecek ağız içi rahatsızlıkların minimalize edilmesi, hastaların tedavi öncesinde klinik ve radyografik olarak muayenesi ve oral hijyen konusunda hastaların motivasyonu önemli yer tutar. Bu dönemde hastalara rutin profilaksi yapılmalı, dişlere çürük önleyici florid uygulanmalı ve kemoterapi başlamadan önce restore edilemeyecek dişler çekilmelidir. Diş çürükleri, kök uçlarındaki patolojiler, kalmış kökler, gömük dişler ve kist gibi sorunlar tedavi edilmelidir.
KEMOTERAPİ, AĞIZ İÇİ DOKULARI ETKİLEYEBİLİR
Kemoterapi esnasında mukozitler, bakteriyel, viral ya da fungalin feksiyonlarla, spontan ağız içi kanamaları, tad alma bozuklukları, ağız kuruluğu gibi sorunlarla karşılaşmanın mümkün olduğunu belirten Dis hekimleri Bu etkiler kemoterapi ilaçlarının alınmasından genellikle 1 hafta sonra başlar ve ilaçlar kesildikten en az 2 ya da 3 hafta sonra iyileşmeye başlayabilir. İlaçlara bağlı olarak ağız içinde diş eti iltahabı gelişebilir. Buna bağlı olarak dişetlerinde meydana gelen spontan kanamalar, kemik iliğinin baskılanması durumu düzeldikten sonra yaklaşık 3 hafta daha devam edebilir.”
BAŞ BÖLGESİNDEKİ RADYOTERAPİ AĞIZ SAĞLIĞINI BOZABİLİR
Özellikle baş ve boyun bölgesine uygulanan radyoterapinin, cilt ve diğer dokularda olduğu gibi ağız içi dokularda da geri dönüşü olmayan hasarlara neden olur. “Aktif tümör hücrelerini hedefleyen X-ışınları ve elektronlar, temas ettikleri normal dokularda da hasara neden olur. Baş ve boyun bölgesinden alınan radyoterapilerin; tedavi sırasında ve tedavi sonrasında olmak üzere iki şekilde yan etkisi görülür. Baş-boyun bölgesinden ışın tedavisi gören hastaların, ışından sonra 1-1.5 yıl kadar diş çekimi gibi cerrahi müdahaleden kaçınması gerekir. Bu hastalarda cerrahi sonrası çene kemiğinde iltihaplanmalar olabilir.
Kanser tedavisi sırasında ağız içinde önemsenmeyen küçük sorunların büyük problemlere yol açtığını hatırlatan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Profesorler ağız içinde birçok değişikliğe neden olduğuna söyledi.
“Bu değişiklikler hastaların tedavi sırasında hayat kalitelerini düşürmektedir. Özellikle ağız içi muayenede kemoterapi ve radyoterapi sonrasında komplikasyon çıkabilecek bölgelerin teşhisi ve tedavisi sorunları minimalize etmede çok önemli bir yer tutar. Özellikle erken koruyucu yöntemler, etkili ağız bakımı ve ağız içi lezyonlarının erken teşhisi, kanser tedavileri öncesinde önemlidir” dedi.
ağız içindeki her tür hastalığın kanser tedavisi başlamadan en geç 1 ay önce tedavi edilmesi ve daha sonra oluşacak komplikasyonlar için de düzenli doktor kontrolü gerektiğini söyledi.
Prostat ve meme kanseri gibi birçok kanser türünden oluşabilecek ağız içi metastaz ihtimallerinin kontrolü, tedavi sırasında meydana gelebilecek ağız içi rahatsızlıkların minimalize edilmesi, hastaların tedavi öncesinde klinik ve radyografik olarak muayenesi ve oral hijyen konusunda hastaların motivasyonu önemli yer tutar. Bu dönemde hastalara rutin profilaksi yapılmalı, dişlere çürük önleyici florid uygulanmalı ve kemoterapi başlamadan önce restore edilemeyecek dişler çekilmelidir. Diş çürükleri, kök uçlarındaki patolojiler, kalmış kökler, gömük dişler ve kist gibi sorunlar tedavi edilmelidir.
KEMOTERAPİ, AĞIZ İÇİ DOKULARI ETKİLEYEBİLİR
Kemoterapi esnasında mukozitler, bakteriyel, viral ya da fungalin feksiyonlarla, spontan ağız içi kanamaları, tad alma bozuklukları, ağız kuruluğu gibi sorunlarla karşılaşmanın mümkün olduğunu belirten Dis hekimleri Bu etkiler kemoterapi ilaçlarının alınmasından genellikle 1 hafta sonra başlar ve ilaçlar kesildikten en az 2 ya da 3 hafta sonra iyileşmeye başlayabilir. İlaçlara bağlı olarak ağız içinde diş eti iltahabı gelişebilir. Buna bağlı olarak dişetlerinde meydana gelen spontan kanamalar, kemik iliğinin baskılanması durumu düzeldikten sonra yaklaşık 3 hafta daha devam edebilir.”
BAŞ BÖLGESİNDEKİ RADYOTERAPİ AĞIZ SAĞLIĞINI BOZABİLİR
Özellikle baş ve boyun bölgesine uygulanan radyoterapinin, cilt ve diğer dokularda olduğu gibi ağız içi dokularda da geri dönüşü olmayan hasarlara neden olur. “Aktif tümör hücrelerini hedefleyen X-ışınları ve elektronlar, temas ettikleri normal dokularda da hasara neden olur. Baş ve boyun bölgesinden alınan radyoterapilerin; tedavi sırasında ve tedavi sonrasında olmak üzere iki şekilde yan etkisi görülür. Baş-boyun bölgesinden ışın tedavisi gören hastaların, ışından sonra 1-1.5 yıl kadar diş çekimi gibi cerrahi müdahaleden kaçınması gerekir. Bu hastalarda cerrahi sonrası çene kemiğinde iltihaplanmalar olabilir.